SOĞUK VE BAŞ AĞRISI

Soğuk baş ağrısına neden olur. Soğukla tetiklenen en bilinen başağrısı grubu nevraljilerdir. Soğukla özellikle yüz sinirlerinin hassasiyetinin artması ile bu grup hastaların ağrısı çok artabilir. Soğuk havalarda daha sık görülen baş ağrılarından biri gerilim tipi baş ağrıları dediğimiz, boyundan başlayıp başa doğru yayılan ve hayat kalitesini oldukça düşüren, migren benzeri baş ağrılarıdır. Özellikle masa başı yoğun çalışan kişilerde gerilim tipi baş ağrıları daha sık görülür

Uzmanlar, Özellikle bağ dokusu hastalıkları; orta-ileri yaş grubunda daha sık görüldüğü için, soğuk havanın bu yaş gruplarını daha fazla etkileyeceği söylenebilir. Ayrıca miyofasyal ağrı sendromları ve fibromiyalji de ağırlıklı olarak kadınlarda daha fazla görüldüğü için, soğuk havanın negatif etkileri kadınlarda daha fazladır.

Yüz felci de özellikle kış aylarında artan, en çok da soğukla tetiklenen hastalıklar grubundadır.

Bel. Boyun ve sırt ağrıları da soğukla beraber artabilir. Belden başlayıp bacağa yayılan, uyuşmaların eşlik ettiği bir ağrı, bel fıtığı olabileceğinden mutlaka doktora gidilmelidir.

Boyundan başlayıp, omuza ve kola yayılan, güçsüzlük ve elde uyuşmanın da olduğu durumlar boyun fıtığı olabileceğinden ihmal edilmemelidir. Osteoartrit (kireçleme) ağrısı, fibromiyalji de soğukla tetiklenen hastalıklardır. Ellerde uyuşma, parmak uçlarında renk değişimi de soğukla artabilir ve ciddi hastalık belirtileri olabilir.Bunlarda fizik tedavi, nöralterapi, ozon terapi , kaplıca tedavisi gibi tedavi metodları uygulanabilir.

Uzmanlar, ağrılı durumda egzersiz yapmak doğru bulmuyor.. Egzersiz ve yürüyüş gibi aktiviteler; kas kökenli ağrıların olmaması için koruyucu amaçlı önerilmektedir. Gün içinde hareketsiz kalan kişilerin haftada en az iki-üç gün egzersiz yapmaları gerekir. Bu egzersizler kas gruplarını germe-gevşeme ağırlıklı olmalıdır. Özellikle kas kısalıkları ve kasılmaların önüne geçilebilmek için egzersiz şarttır. Açık havada yürüyüş, gevşeme ve nefes egzersizleri, ağrılarla mücadelede önemli bir yer tutar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hülya BAĞCI Arşivi