GÖNÜLLERİ TÜRKİYE DE

Bugünlerin gündemi 31 Mart 2024 günü yapılacak ‘Yerel Seçim’ kulisleri.

Biz çok meraklı bir milletizyaa, onun için kulisi severiz.

Ancak kulisler gerçeğe dönüştü. Çünkü adaylar netleşti.

Ben bugün kulis yerine ‘Suriye’de ne işimiz var’ diyenler vardı ya.. Onların merakını gidermek için bir hatıra paylaşacağım.

Niye mi?

Suriye üzerinden Türkiye hedefli oynan oyun değişik boyutlar almaya başladı da ondan.

Önce şu habere bir bakın.

“Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeki bölgelerde yaşayan Arap gençleri, örgütün zorla silah altına alma uygulamasından kaçarak Suriye Milli Ordusu (SMO) kontrolündeki bölgelere sığınıyor.”

Amerika ve batılı devletlerin maşası PKK/YPG işgal altında tuttuğu bölgelerde Arap gençleri zorla silah altına almaya çalışıyor. Böylece kimlik kazanma oyunu oynuyor.

Oynatıyorlar aslında.

Mehmetçik kararlı. Bu oyunu bunların kursağında bırakacak.

Paylaşacağımız hatıra ilçemizdeKaymakamlıkgöreviyapanemekli Vali Kadir Çalışıcı’nınHatay’ınAltınözüilçesindeKaymakamlıkgörevine yeni başladığıgünlerdeSuriyeileilgilibiranısı

Temmuz 1975, Altınözü-Hatay…

Yaz İşleriMüdürü Hanefi Bey elindebiryazıylaiçerigirdi.

-Kaymakamım Suriyelileracelemülakattalepediyorlar.

-Hayrolabirsıkıntımı var?

-Efendimburasıhudut, sıkıntı biter mi?

İlçeHudut Komisyonuolaraktoplandık. Seyyar (Hudut) JandarmaBölükKomutanı’na ,

-Hayrolaşikayetleri ne imiş? diyesordum.

-Cengiz Komutan, tuhafçagüldü.

– Kaymakam Bey bizimMehmetçikler… dedi; gecehudutudeğiştirmişler. Adamlarıncenazesivarmış. Sabah kalkmışlar ki mezarlıklarıbizimtarafta. Tabi cenaze de ortadakalmış. O yüzdenacelemülakatisterler.

Bu seferhepimizgülüştük.

-Rahat durmuyorkeratalar, dediKomutan; bıraksak Şam’ı da alacaklar!

Anlaşmalargereği, Suriye’yegidilipşikayetkonularıyerindegörüşülerekçözümbulunmasıgerekiyordu.

Görevde yeni olduğumiçinyine de adetveusulleriöğrenmekistedim. Komutançoktecrübeliydi.

– Çözümükolay rutin biriş Kaymakam Bey, dedi. Davet onlardangeldiğiiçinbizimisafiredecekler. Size düşenonlarınKaymakamınamünasipbirhediyegötürmek.

-Nasılbirhediyeolabilir? diyemeraklasordum.

Onlar içinenmakbulhediye, Sana, Vita, Billurtuzbenzerigıdamaddeleriimiş.

Böylehediye mi olur? diyetekrarsordum

En makbulhediyeninbuolduğusöylendi.

Kocaman birgıdapaketihazırlattım.

Ertesigüngörüşmelerin yapılacağıİdlib’inCisr El Şugurilçesinevardık. Kaymakamlarıyarbayrütbesinderesmielbiseli, Nasri Nasra adındabiryarbaydı. Uzuncabirhoşgeldiniznutkuçekti. Ben de hoşbuldukanlamındabirkonuşmayaptım.

Sırahediyetakdiminegeldi. Bizim hediyeleracaba “makbul” olacakmıydı? Utanasıkalatakdimettim, usülgereğiaçıldı. Aaa… Adamıngözlerininakıkarasınıgeçti. Hemen arkaodayageçipbirisiylehararetlihararetlikonuşmayabaşladı.

Bizim tercümana, “ne oluyor der gibi” baktım. Kulağımaeğildi.

-Hanımıylakonuşuyor, dedi; sizinhediyelerianlatıyor. Bir yıllıknevaletamamdiyebayramediyorlar. Neyse ki beğenildiğine ben de memnunoldum.

Gözlerimharitalarınıaradı. Hep duyardım, “HaritalarındaHatay’ıSuriyetoprağıolarakgösteriyorlar” diye. Baktım; gerçektenöyle. Haritayıgöstererek,

-Ne bu Kaymakam bey, dedim, siz, birköymezarlığıbizimhudut içinekaldıdiyeşikayetediyorsunuz. Halbukibizimkoskocailimiziiçetmişsiniz.

Adam numaradanbozulurgibiyaptı; sonrayılıştı. Bu sorularaalışıkolduğu, kaşarlanmışcevabındanbelliydi.

-Çoközürdileriz, buharitaFransızlardankalma, aldırmayın.

-Beyefendi, dedim, bizdebirsözvardır; “Dimyat’apirincegiderkenevdekibulgurukaybedersin” diye. Siz de sakın ola Hatay’agiderkenHalep’ikaybetmeyesiniz!

Adam cevapveremedi, busefergerçektenbozuldu.

Niza konusubölgeyegittik. Köylüleröğleyemeğihazırlamışlar. YemeksonrasıtercümanlarıEbu Reşit çaktırmadan, “Köyilerigelenlerininkomşubirevdegörüşmekistediklerini” fısıldadı . Ebu Reşit Türk asıllıSuriyevatandaşıydı. Uygun biranıkollayarakEbuReşit’e, tuvaletisordum. Anladı, ben yardımcıolayım, diyehelabahanesiylebenikomşu eve götürdü.

Köylüleruzunsürehasretduyduklarıyakınlarınakavuşmuşgibisarıldılar. Çoğuağlıyordu. Bu bizimyüzlerceyıllıkbüyükgeçmişimizintoplumsalbellektekiizleriydi.

Mezarlıkmeselesindendolayıaskerlerimizadınaözürdiledim. İçlerindenaksakalıyüzüneışıkolmuşbirihtiyar,

-Ben Osmanlıaskeriydim, dedi, hem Kanal’ da, hemdeÇanakkale’desavaştım, ölümlerdendöndüm. Özrünüzkabuldeğil. Bizi zalımelinebıraktınız; sadecekabristanıdeğilkeşkeaskerlerbütünköyü Türkiye hududunaalsalardı da biz de kurtulsaydık.

Ne diyeceğimişaşırdım. Belli ki, buinsanlarıngözü de gönlü de halabizimleydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi