El -Muiz

Bugün bizleri ve alemi yaradan yüce rabbimizin güzel isimlerinden El Muiz’in manasını derledik.

Esma-ül Hüsna’da yer alan El- Muiz esması Allahu Tealanın izzet veren ve aziz eden tek yaratıcı olduğunu ifade etmektedir. El Muiz aziz eden demektir. El Muiz esması Allahu Tealanın istediğini aziz edeceğini istediğini izzet sahibi edebilecek kadar güç ve kudret sahibi bir yaratan olduğu anlamına gelmektedir

El Muiz aziz eden demektir. El Muiz esması Allahu Tealanın istediğini aziz edeceğini istediğini izzet sahibi edebilecek kadar güç ve kudret sahibi bir yaratan olduğu anlamına gelmektedir.

El Muiz esması kelime manası olarak aziz kılan yani yükselten güçlendiren yücelten demektir. El Muiz esması da Allahu Tealanın istediğini yücelterek onu güç ve kudret sahibi yapmaya muktedir olduğu anlamına gelmektedir.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin." (Âl-i İmran, 26)

Muiz ve Muzil isimleri Kur'an'da isim olarak geçmez, sadece fiiil olarak geçer. Allah kimi yükseltmişse onu aziz, kimi de alçaltmışsa onu da zelil kılmıştır. Aziz veya zelil olmak dünyada geçekleştiği gibi âhirette de gerçekleşir. Muiz, düşmanlarına karşı dünyada dostlarına destek verip onları üstün kılan, âhirette de onları en güzel şekilde ağırlayıp aziz kılandır.

Allah dostlarını, kendisine ibadet ve itaat etmede başarılı kılarak onları onurlandırmış ve aziz kılmıştır. Zira Allah'a itaat etmekten daha üstün bir izzet yoktur.  Allah dostlarını: kanaatkarlıkla, amellerde samimi ve ihlaslı olmakla, nefislerinin arzu ve isteklerini terk etmekle aziz kılmıştır.

Mülkü dilediğine veren O'dur. Her kimin kalbinden perdeyi kaldırıp Cemalini müşahede ettirirse kanaat nimetine gark ederek mahlukatından kimseye muhtaç bırakmazsa, kuvvet ve teyid bahşederek nefsine onu ezdirmezse, işte onu aziz kılmış ve daha dünyada iken ona mülkü vermiş olur.

Cumamız mübarek olsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi