Selçuklu ihtişamının izinde “Beyşehir Kubadabad Sarayı”

Kubadabad Sarayı, 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in emriyle inşa edilmiştir. Sultanın oğlu Kubadabad adını taşıyan bu saray, özellikle Moğol saldırılarından korunma amacı gütmüştür. Sarayın mimari yapısı ve süslemeleri, Selçuklu döneminin estetik anlayışını yansıtarak dikkat çekmektedir.

Sarayın en dikkat çekici özelliklerinden biri, etkileyici mozaik süslemeleri ve geometrik desenleriyle bezenmiş taş işçiliğidir. Kubadabad Sarayı'nın peyzaj düzenlemesi ve bahçeleri de özel bir özenle tasarlanmıştır. Bu, sarayın sadece bir konut değil, aynı zamanda doğayla bütünleşmiş bir kompleks olduğunu göstermektedir.

SADEDDİN KÖPEK BURADA İDAM EDİLDİ

Kubadabad Sarayı, Anadolu Selçuklu tarihinin önemli figürlerinden olan Sadeddin Köpek’in de idamına şahitlik etti. Köpek'in gücünün aşırı derecede artmasından endişelenen Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1238 yılının sonbaharında Sadeddin Köpek ile birlikte Kubadabad Sarayı'na geldi ve burada verdiği bir ziyafet sonrasında, Sivas subaşısı Hüsameddin Karaca'nın yardımıyla Sadeddin Köpek'i öldürttü. Köpek'in cesedi demir bir kafes içerisine konulup kale duvarına asılarak halka gösterildi.

Kubadabad Sarayı, zaman içinde bakım ve restorasyon çalışmalarıyla korunmaya alınmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen projelerle sarayın orijinal haline mümkün olduğunca sadık kalınmaya çalışılmaktadır. Saray, ziyaretçilere açık olup, tarih ve kültür meraklılarını ağırlamaya devam etmektedir.

Kubadabad Sarayı, tarihi zenginliği, mimari güzellikleri ve doğal çevresiyle ilgi çekiyor. Beyşehir Kubadabad Sarayı, Anadolu'nun tarihine tanıklık eden ve geçmişiyle günümüze ışık tutan önemli bir kültür mirası olarak kıymetini koruyor.