EKOLOJİ

Canlılarla doğa arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalıdır.

Doğanın insanlar başta olmak üzere tüm canlılar tarafından kullanılması sonucunda doğa ile yaşam arasında belirgin bir dengesizlik ortamı oluşmaya başlamıştır. Ekonomik, sosyal, politik ve çevresel sorunlar da ekolojik sorunlar olarak adlandırılmıştır.

EKOLOJİK SORUNLAR Hızlı nüfus artışı ve denetimsiz kentleşme, hava ve su kirliliği, küresel ısınma, doğal yaşamın kaybolmaya yüz tutması, karbondioksit gazının artması nedeniyle oluşan iklim değişikliği, denizlerde petrol kirlenmesi ve kıyıları kaplayan kimyasal atımlardaki artış.

Tropik ormanların hızla yok edilmesiyle beraber milyonlarca hayvan ve bitki türünün yok olma tehlikesi, nükleer kirlenme, atmosfere yayılan gazların yol açtığı sera etkisi ve asit yağmurları, atıklar ve civa kirlenmesi, yeşil alanların azalıp çölleşmenin artması.

Nüfus artışı ile birlikte çevre kirlenmesi sorunları büyük boyutlara ulaşabilecek, doğal kaynakların etkin dağılımı güçleşerek arz ve talep dengesizliği belirgin hale gelecektir.

EKOLOJİK SORUNLARIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK ÇÖZÜM YOLLARI

Herşeyden önce çevre bilincinin oluşturulması, bunun için çevre eğitimine ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ekolojik denge ve çevre bilinci toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmalı.

Gönüllü çevre ve diğer sosyal örgütlerin destekleri sağlanarak, olayın sosyal sorumluluk boyutu güçlenmeli. Atmosferi olumsuz etkileyen düşük kaliteli kömür tüketimleri engellenmeli. Kaliteli sıvı yakıt ve doğal gaza yönelim sağlanmalı.

Atmosferin olumsuz etkilenmesinden dolayı bireysel taşıt yerine toplu taşımacılık bilinci aşılanmalı. Geri dönüşümlü ve tekrar kullanımlı kâğıtların kullanımı yaygınlaştırılmalı.

Deniz, göl, akarsulardaki balıkçılık ile kara avcılığı bilimsel bir temele oturtularak planlaması ve zamanlaması yapıldıktan sonra uygulanması sağlanmalı.

Çevre kirlenmesinin önlenmesi, çevrenin korunularak gelecek kuşaklara aktarılması için her insanın gönüllü bir çevre koruma görevlisi bilincine ulaşması gerekmekte. (Çevre Müh. Eren Yalçın)...

Çevre, Allah'ın insanlara sunduğu büyük bir nimettir. Bizler gelecekte nasıl bir çevre görmek istiyorsak, çocuklarımıza torunlarımıza iyi bir çevre bırakmayı diliyorsak çevremizi korumalı, kirletenleri uyarmalıyız.

Çevreyi korumak ve kollamak hepimizin görevi. Çevrenin temiz ve yaşanılır olması bizlere bağlı. Çevresi temiz olan toplumların uygarlık seviyeleri yüksektir. İnsanların kültür düzeyleri ne kadar iyiyse, bunların yaşadığı ve yaşayacağı çevre de o kadar temiz, güzel ve hoş olur.

Temiz bir çevre temiz bir toplumdur. Temiz bir toplum, hastalıktan korunmuş bir gelecektir. Temiz toplumlar her zaman, bilim, uzay, sanatta ileri giderler. Herkes, evinin önünü temizlerse bütün şehir tertemiz olur.

Geleceğe tertemiz bir çevre bırakmak istiyorsak, zaman geçmeden elimizdeki imkanları değerlendirmenin yolunu bulmalıyız. Her zaman, iyi bir toplum, iyi bir çevredir.

ÇEVRE Tıpkı günden güne değişen teknoloji gibi her geçen gün gelişme ve değişme göstermektedir. Bu teknolojinin sınır gözetmeksizin herkes tarafından tanınıp kabul edilmesi gibi, çevre de sınır gözetmeksizin tüm insanlığa ve tüm topluma aittir. Bir emanet olarak herkes tarafından kabul edilmelidir.

ÇEVRE yıllardan beri insanların yaşam tarzlarını, çevreye olan duyarlılıklarını tıpkı bir ayna gibi yansıtmaktadır. Bizler de bu bilinçle, insanlığın aynası olan çevreyi temiz tutmalı, geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız...

SAYGILARIMLA...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17