TEMEL EĞİTİM ANNE

2019 yılını acısıyla tatlısıyla geride bırakıyoruz. Konya olarak bu yılın en güzel ve en büyük yatırımı Metro oldu.

Göremiyoruz veya hissedemiyoruz olabiliriz, ama çok büyük yatırım. Eski parayla katrilyonluk bir proje, Konya da hayata geçecek.

Edirne den Kars’a gibi. Şehrin bir ucundan diğer ucuna ulaşım sağlayacak.

Hem çok hızlı, hem de konforlu.

İlk adımı atıldı.

Demek isteğim ilk adım; Metro projesi, proje onayı falan değil. Saha çalışmalarını başlatacak şantiye kurulumu.

Konya Metrosu’nu yapacak müteahhit firma, Karatay’daki Spor ve Kongre Merkezi yanındaki alanda şantiyesini kuruyor.

Şantiye kuruldu mu,  inşaat çalışmasının ilk kazması da vurulmuş sayılır.

Yılsonuna girerken, yerli ve milli otomobilimiz de bizi hem duygulandırdı, hem de gururlandırdı. Devrimin önünü kesenler, Devrin otomobiliyle tanıştılar.

Yerli otomobil geçtiğimiz gün görücüye çıktı. Türkiye’nin ilk elektrikli yerli otomobili ile ilgili Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO'su Mehmet Gürcan Karakaş da açıklamasını şu şekilde yaptı.

“ Türkiye'nin otomobilini geliştirdik. Ön sipariş konusu hep sorulur. Zamanı geldiğinde siparişler alınacak. Ön sipariş için biraz erken. Biz piyasaya çıkmaya yaklaşalım, sonra ön siparişleri alırız.

Aracı güçlü bir hayvana benzettik. Pars ve kurt, güçlü bir kedi tasarımı yaptık. Sürücüler aynadan baktığında güçlü bir tasarım görecek. Bizden bir çizgi, palabıyık gibi”.

Bunlar çok güzel gelişmeler.

Yine Konya ya dönelim. Konya Şeker bu yılda çok sayıda insanımızı memnun eden kuruluşların başında gelmeyi başardı. Konya Şeker yıl bitmeden çiftçisine 34 milyon 410 bin lira nakdi avans desteği daha verdi. Bu yıl çiftçiye verilen destek miktarı böylece 734 milyon 367 bin 106 lirayı buldu.

Yani demek oluyor ki; Konya Şeker alım gücü ile tarım sektörünün lokomotifi olduğunu kanıtlarken, verdiği desteklerle üreticinin finansman yükünü hafifleterek tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamaya devam ediyor.

Pankobirlik ve Konya Şeker Başkanı Recep Konuk, “ işle öğüt veren, sözle öğüt verenden iyidir. Kulağı duyanda görür bu öğüdü, duymayan da” demiş ti ya…

Pancar ve patates çiftçisinin aldığı avansı başta çiftçi aileleri olmak üzere gübreci, petrolcü, esnaf, tüccar herkes duydu.

Başarı ekip işidir deriz.

Ama müsaadenizle bir not paylaşayım.

Annesi Hacı Zeliha Konuk’un vefat etmesinden iki gün sonra Recep başkana baş sağlığı ziyaretinde bulunmuştum.

Başsağlığı dileklerinin iletildiği mekan büyük, büyük olduğu kadar da çok kalabalıktı. Hal, hatırın ardından başkana “Her insan annesini çok sever ama senin annen sizde nasıl bir iz bıraktı? diye sordum.

Recep başkanın önce gözleri doldu, sonra şu sözleri paylaştı.

“Amcamlarla mal paylaşımı yapmıştık. Ama paylaşımdan önce ortak alan olan bahçemiz yine aynı duruyordu. Arada tel örgü falan yoktu. Ben daha küçük bir çocuk olduğum için bu paylaşımın idrakinde değildim. Yaz aylarında her gün olduğu gibi sabahın çok erken saatinde annemle birlikte gittiğimiz bize ait olan bahçede çalışırken amcamlara düşen tarafta kalan ağaçtan elma almak istedim. Tam elimi uzatırken annem elimi sıkıca tuttu ve sert bir şekilde “Artık burası bizim değil. Başkasının malına el uzatma” diyerek” bana ilk dersimi verdi.

İşte annemin bende bıraktığı iz”.

Yatırımlar, projeler, buluşlar üretimler çok güzel. Bugün millet olarak, ülke olarak Hacı Zeliha anne gibi annelerin verdiği ilk derse çok ihtiyacımız var.

Yeni yılınızı şimdiden tebrik ederim. Tüm ümmete hayırlı ömür dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi