Siyaseti bırakıp, üretime odaklanmalıyız

Siyaseti bırakıp, üretime odaklanmalıyız
Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir ülkemizin bir dakika bile kaybedecek zamanı olmadığının altını çizerek, "Yeniden üretime odaklanmak zorundayız. Bunu başarmanın yolu da herkesin kendi işini en iyi şekilde yapma gayretinde...

Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir ülkemizin bir dakika bile kaybedecek zamanı olmadığının altını çizerek, "Yeniden üretime odaklanmak zorundayız. Bunu başarmanın yolu da herkesin kendi işini en iyi şekilde yapma gayretinde olmasından geçer. Geldiğimiz noktada siyaset ve politika hepimizin en önemli etkinliği haline geldi. Siyaseti, siyasetçiye bırakıp, üretimi artırmanın peşinden koşmalıyız" dedi.

Zaman kaybettik

Türkiye'nin son yıllarda gündemini bir türlü ekonomiye getiremediğine dikkat çeken Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, "Gezi olayları ve 17 - 25 Aralık süreci, ardından bir yıl içerisinde gerçekleştirilen 2 genel seçim ve geride bıraktığımız sene de 15 Temmuz kalkışması…

Tüm bunlara baktığımız zaman son 4 yılımızı kaybettiğimizi görüyoruz. Tabi burada altını çizmemiz gereken bir gerçek daha var ki; tüm bu yaşananlara rağmen Türk Milleti diz çökmemiş ve sabahlara kadar demokrasi nöbeti tutup, akşama kadar da işinin başında görevine devam etmiştir. Dünyanın bir başka ülkesinde böylesi bir özveriye rastlanabileceğini de düşünmüyorum.

Tüm bu olumsuzlukların etkisi altında kalan ülkemiz, önemli ölçüde zaman kaybetmiş, geçtiğimiz yıl hedeflediği büyüme rakamlarının da gerisinde kalmıştır" dedi.

İşimize bakalım

Tüm bu yaşananlardan ders çıkartmak zorunda olduğumuza da işaret eden Küçükşehir, "Ülke insanı olarak hepimizin bu yaşananlardan çıkarması gereken dersler var. Baktığımız zaman ekonomik sıkıntılarla boğuşan tek ülke biz değiliz. Gelişmekte olan ülkelerden Meksika, Brezilya, Hindistan da aynı sorunlarla karşı karşıya. Bizim bu ülkelere kıyasla sosyal yapımız, genç nüfusumuz ve iş gücümüz önemli avantajların başında geliyor. Ne var ki üretim aşkını yeniden canlandırmak zorundayız. Sanayi üretimi noktasında hükümetimizin attığı adımları yerinde ancak yetersiz buluyorum. Destek ve teşviklerin doğru alanda kullanıldığı, attığınız taşın hedeflediğiniz kurbağayı vurması sağlanmalıdır. Kağıt üzerinde işlemlerle teşvik verilmemeli, hak eden hak ettiği oranda buradan payını almalıdır" dedi.

Kişisel zenginlik tehlikesi

İnşaat sektörünün ülke ekonomisi açısından çok önemli olduğunu ancak burada ortaya çıkacak rant ekonomisi ile kişisel zenginliklerin olmaması gerektiğini de vurgulayan Küçükşehir, "İnşaat sektöründe faaliyet gösteriyoruz. 2016 yılını özellikle son üç aylık dilimde gerçekleştirdiğimiz performansla hedeflediğimiz yüzde 3,5 büyüme rakamıyla tamamlamayı başardık. Yeni bir üniteyi daha üretim bandımıza dahil ettik. Ancak çok önemli sanayici ve ticaret adamlarımızın üretime değil de inşaat sektörüne yatırım yaptığına şahit oluyoruz. Gayrimenkulün değer kazanımı ile elde edilecek gelir, tabana yansımayacağı için kişisel servetlere yansımaktadır. Bu da gerek işsizlik oranları, gerek katma değer, gerekse ihracat rakamlarını olumsuz etkileyecektir. Kişisel zenginliğin üretim ve ihracata katkısı olması için sanayi yatırımları noktasında Türkiye'nin yeniden 2003-2010 aralığındaki üretim hamlesini başlatması gerekir" dedi.

İhracat vazgeçilmezimiz

Kompen olarak Güney Amerika pazarında etkili olmaya başladıklarını, Mısır'ın özellikle geçtiğimiz yılın son üç ayında hareketlendiğini sözlerine ekleyen Kompen Genel Müdürü Küçükşehir, "Ülke ekonomilerini ihracat ve ithalat rakamları ileri götürür veya geri getirir. Ticari misyonumuzu bu temel üzerine kurduğumuz için çalışmalarımızı bu yönde şekillendiriyoruz. Üretim kapasitemizi artırmak, ürünlerimizi geliştirmek adına yatırımlarımıza ara vermiyoruz. Bu coğrafyada zengin yer altı kaynaklarından döviz elde edecek pozisyonda olmadığımıza göre, mevcut imkanlarımızı en iyi şekilde kullanmalıyız. Bu da genç nüfusa bağlı iş gücümüz ve sanayimiz olacaktır" diye konuştu.