Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

SARAYÖNÜ’NDE UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ DÜĞÜNLE İLGİLİ KAVRAMLAR -3

Gelenek ve görenekleri gelecek kuşaklara aktarmak, yaşatılmasını sağlamak, unutturmamak ve tekrar canlandırabilmek gayesiyle hazırladığımız çalışmamıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

KOYUN GEZDİRME:

Koyun gezdirme âdeti, damadın babasının ve hısım, akrabasının düğün yemeğinde pişirilecek etlerin ne kadar çok olduğunu göstermesi yönüyle beraber, kayınpederin gelinine verdiği değeri gösteren, Sarayönü Düğünleri’ne ait gelenek ve göreneklerden biridir. Bu gezdirme esnasında Sarayönü Halkı, düğün sahiplerinin gelin kızlarına gösterdikleri itibarı görmüş olur. Yani ne kadar çok koyun gezdiriliyorsa, gelin kızın sosyal statüsü de o nispette artmış olur. Gezdirilen koyun sayısından düğündeki davetli sayısı da anlaşılır. Düğün sahiplerinin variyetine göre, genellikle 10 – 12 koç gezdirilirdi.

Koyun Gezdirme, düğünden bir gün önce Cumartesi günü yapılırdı. Koçlar en güzel şekilde süslenerek, önde davul zurna eşliğinde gelin kızın evine gidilirdi. Gezdirilecek koçların kuyruğa yakın sırt kısmı turuncu renkli bir nevi toprak çeşidiyle veya boyayla boyanırdı. Gelin kızın verdiği kırmızı, yeşil renkli kıraplar koçlara, koyunlara sarılırdı. Amaç koçları gösterişli, ihtişamlı hale getirmekti. Böylece damadın babasının (kayınpederin)gelinine ne kadar değer verdiği anlaşılırdı. Koyunlar gelin evinden başka, gelinin hısım akrabasına da götürülür, bu şenlikli, eğlenceli etkinlik herkesi coşdurur, neşeye boğardı. Bu gidilen akraba evlerinden koyun gezdiren gruba kumaş mendil vs. gibi hediyeler verilirdi.

 

GALİYET (BÜYÜK DÜRÜ) :

Galiyet, düğünün bir gün öncesinde, cumartesi günü gelin kızın ailesinin “Büyük dürü” olarak adlandırılan ve “damadın” kendisine, anne babasına, nine ve dedelerine, kardeşlerine ve evliler ise, onların eşlerine, hala ve teyzelere dantellerle, en güzel nakışlarla işlenmiş ipek, satenden özel bohçalar içerisinde hediyelerinin (dürü) hazırlanıp, kız evinin bayanlarının götürüp damat evindeki damadın akrabalarına takdim etmeleridir. Sarayönü yöresinde “Büyük dürü”  olarak tabir edilen bu hediyeler, iki aile arasındaki muhabbet, saygı ve cömertliğin bir nevi göstergesidir. Şayet gelin kızın ailesi, damada ve ailesine maliyeti yüksek bir dürü takdim ederse, bu damatlarına verdikleri değeri ifade eder. Aynı şekilde damadın ailesi de gelin kızın ailesine hediyeler takdim ederler.

Gelin kızın babası damadına düğünde giyeceği takım elbise, gömlek, kravat, çorap, ayakkabı, kol saatinin yanı sıra süveter, terlik, traş takımları, parfüm, kolonya, kumaş, havlu, nevresim, pike takımları gibi her türlü kişisel bakım eşyalarını daha önceden satın alır, hazırlıklar tamamlanır, “Galiyet” günü takdim edilirdi. Damadın aile fertlerinin her birine ve yakın akrabalarına da kıyafet, çorap, çamaşır, tülbent, havlu gibi pek çok hediyelikler beraberinde takdim edilirdi. Bu hediyelerin tanıtımını tecrübeli bir hanım yapar, gelen misafirlere hediyeler tek tek gösterilirdi. Geçmiş zamanlarda bu tanıtım görevini en güzel biçimde, Sarayönü’nün en eski ebelerinden olan rahmetli Atiye Çetinkaya’nın gelini rahmetli Halime Çetinkaya yapardı. Kendisi aynı zamanda “Gelis” adı verilen kına gecesinde geline kına yakılırken ağıtlar yakardı. Bu hediyelerin tanıtımı bitince gelen misafirlere yemek ikram edilir, çalık (çember) hediye verilir.

Galiyet (Dürü) Yemeği ise, Şehriye çorbası, Ciğer kavurma, Tereyağlı Bulgurlu Pirinç pilavı, Bakır Tasta Sütlü, Üzüm – Kayısı Hoşafı’dır. Bu yemekler Kız Evi’nden Damat Evi’ne gelen misafirlere Cumartesi günü öğleden sonra ikram edilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi