SAĞLIKTA REFORM

Sağlıkta özellikle Üniversite ve Kamu hastanelerindeki muayene, ayakta ve yataklı tedavi de 90’lı yıllardan çok daha kaliteli hizmetler verildiğini millet olarak hepimiz görüyoruz.

İlaç kuyrukları, altı ay ötelenen tıbbi cihaz çekimleri, muayene için saatlerce ayakta beklemeler hala devam ediyor dersek verilen bütün emeklere ihanet etmiş oluruz.

Hele hele özel hastanelerin de hizmet kervanına katılmasıyla aslında sağlık alanında belki de Avrupa’nın birçok ülkesinden daha kaliteli hizmet verildiğini açık yüreklilikle anlatabiliriz.

Hastanelerdeki hekimler, idareciler ve görevlilerin hasta ile yakınlarına davranışları ise takdire şayan.

Azarlayan, asık suratla ‘neye geldin muamelesi yapan’ ne idareci var, ne hekim var, ne de görevli.

Onca yoğunluğa rağmen istediğiniz hastanenin Başhekimine ulaşmanız hiç te zor değil.

Ama Üniversiteler dahil, kamu hastanelerinde tam bir rahatlık sağlandı mı derseniz ‘evet’ diyemem.

Hastanelerdeki yoğunluğun asıl sebebi bence toplumun sağlıklı beslenememesi.

Eczanelerdeki yabancı menşeli çocuk maması ve diğer katkı maddesi ile ilaç satışları, et, yumurta süt ve süt ürünleri ile et ürünleri satışlarından en az üç kat daha fazla.

Hafif bir rüzgar esintisinde gençlerimiz dahil çoğumuz çıtır çıtır dökülüyoruz.

Güvenli ve güvenilir gıdalarla sağlıklı beslenmemizin öncelikli sorunumuz olmaya başladığını kanser hasta sayısındaki artış dikkate alındığında her halde görmezden gelemeyiz.

Ama biz hastane konusuna dönelim.

Sadece Konya da onlarca hastaneye rağmen yenileri yapılıyor.

Mevcut hastanelere şöyle bir göz attığımızda sabah mesai saati dahili olan 08.00 ile 12.00 arası tıklım, tıklım.

Öğle 13.30 ile 16.00 arası da farklı değil.

Ama bu saatlerin dışında acil servisin dışında kimseyi bulamazsınız. Yataklı servislerde nöbetçi olanlar var.

Polikliniklerde kimse varsa ben bugüne kadar görmedim.

Yeni hastane binası yapımı için milyon dolarlar harcaması yerine hekim ve görevli takviyesi ile mevcut hastanelere akşam saat 16.00 ile 24 arası mesai uygulaması başlatılsa hem devlet tasarruf eder, hem de millet sabah yoğunluğu yaşamaz.

Yeni cihazlar, yeni malzemeler, yeni giderler.

Tasarruf diyoruz ama sadece sağlıkta yapılacak küçük bir dokunuşla milyon dolarların cebimizde kalacağını göremiyoruz.

Belki de göstermiyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi