Pekmez ve bulgur mesaisi başladı

Pekmez ve bulgur mesaisi başladı
Kışlık hazırlama telaşının yaşandığı Sarayönü’nde bulgur  ve pekmez kazanları kaynıyor. Piyasada satılan bulgur ve pekmeze göre çok daha lezzetli olan ev bulguruyla pekmezini kaynatma işlemi, kurulan büyük ocaklara,...

Kışlık hazırlama telaşının yaşandığı Sarayönü’nde bulgur  ve pekmez kazanları kaynıyor. Piyasada satılan bulgur ve pekmeze göre çok daha lezzetli olan ev bulguruyla pekmezini kaynatma işlemi, kurulan büyük ocaklara, büyük kazanların yerleştirilmesiyle yapılıyor.

Asırlardır devam eden bulgur ve pekmez kaynatma geleneği güncelliğini koruyor. Vazgeçilmez gıdalardan olan bulgur ve pekmez, yine büyük kazanlarda kaynatılarak, sofralardaki yerini alıyor.

Her yıl hasattan sonra Eylül ayında tekrarlanan bulgur ve pekmez kaynatma geleneği başladı. Vatandaş yaz aylarında kışa hazırlık yapıyor.

Çok daha lezzetli oluyor

Bulgur kaynatma işine bir gün ayırdıklarını ifade eden Mehmet Küçük, “Buğdayı tertemiz yıkadıktan sonra eski bakır kazanlarla kaynatarak bulgur haline getiriyoruz. Kazanın içini suyla doldurup, çalı çırpı ve tezek toplayarak ocağın altını yakarız. Ardından iyi elenmiş buğday doldururuz. Daha sonra kazanı kaynatmaya bırakırız. Bu arada kazanın altına sık sık yakacak atarak suyun kaynamasını sağlıyoruz. Bu iş yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Bulgur kazanın içinde iyice haşlandıktan sonra, 15 dakika dinlendirilip havalanması sağlanıyoruz. Daha sonra havalanan bulgur güneşe sarılan çadır üzerine dağıtarak burada kurutulmaya bıkıyoruz. Bu kurutma işi tırmıklarla karıştırılarak iki gün sureyle tekrarlanmaktadır. Kuruma işlerinden sonra bulguru değirmene götürerek, burada işlenen bulgurun kabuklarından ayrılır. Ardından bulgur hazır hale gelir” diye konuştu.

Zahmetli ama bir o kadarda faydalı

Önce üzümler bağdan kesilip güzelce yıkanıyor. Ardından sadece pekmez için kullanılan araç ve gereçlerle güzelce pekmezin suyunun çıkarılabilmesi için eziliyor ve üzerine baskı uygulanıyor. Tamamen üzümlerin ezilmesi sağlanamadığı için ikinci aşama olarak ezilen üzümler temiz çuvalın içine konup suyu ve posasının birbirinden ayrılması sağlanıyor. Ayrılan bu karışım, yani elde edilen üzüm suyu kazanın içine alınıp bir taşım kaynatılıyor. Daha sonra genişçe bir leğenin içine bir avuç beyaz toprak atılıyor. Toprak ekşimesini ve köpürmesini engelliyor. Ardından toprağın üstüne kaynamış olan üzüm şırası yavaş yavaş dökülüyor. Bu aşamadan sonra leğenin üzeri kapatılıp bir gün posasının toprağın üzerine çökmesi bekleniyor. Dördüncü aşamada, üzüm şırası iki kez süzülüyor. Ardından son aşama olarak da kaynatılacağı kazanın içine süzülüp konuyor. Kaynamaya başladıktan sonra koyulaşınca kavanozlara alınıp, yemeye hazır hale geliyor. Özellikle kış mevsiminde çok tüketiliyor.