Uzun zamandır ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekmek için tarihi olayları da örnek göstererek yaptığımız yorumları sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.
Hatta vatan topraklarımızda birinci dünya savaşı öncesi ve sonrasında yaşananların tekerrür ettiğini de yine örnekleriyle anlatmaya çalışıyoruz.
Irak ve Suriye de yapılan işgallerin ana hedefi ülkemizi parçalamaya yönelik 100 yıllık planlarının ana maddesi olduğunu yıllardır tekrarlıyoruz.
Misakı Milli sınırları içerisinde yer alan kendi toprağımız Musul ve Kerkük’ü içimizde başlattıkları isyanlarla masada o günkü İngiliz mandası Irak’a bıraktırmayı başaranlar bugün eksik kalan planlarını tamamlamak için PKK gibi terör örgütlerini kullanmayı tercih etmektedirler.
Şimdi tarihe dönelim ve bir hatırlatma yapalım.
Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı toprağına katılan ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde de bir Osmanlı vilayeti hâline gelen Musul vilayeti, Musul, Kerkük, Süleymaniye Sancağı ve bu sancaklara bağlı kazalar ve nahiyelerden meydana gelmiştir.
Musul, 19. yüzyıldan itibaren petrol yataklarıyla batılı ülkelerin dikkatini çekmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasını fırsat bilen ve bölgenin işgali için zaten önceden plan yapan İngiltere, 3 Kasım 1918’de başlattığı askerî harekâtla 15 Kasım 1918’de Musul’u işgal etmiştir.
İngiltere, bölgede egemenlik kurabilmek için bölge halkının etnik ve dinî yapısının çeşitliliğini kullanarak bölgede bulunan Müslüman ve gayrimüslimleri Osmanlı Devleti’ne ve birbirlerine karşı kışkırtmıştır.
Bugün bölgede yaşananlara baktığımız zaman Kürt, Türk, Arap diyerek halkı kışkırtmalarının arkasında kimin olduğunu söylemeye gerek yoktur her halde.
Bu yazıyı yeniden niye yazdık?
Önceki gün Duhok’taki TSK üs bölgesine yönelik organize saldırıyı gördünüz.15-16 yaşındaki çocuk denilecek gençleri kışkırtarak askeri araçlarımızı tahrip edenlerin kime hizmet ettiğini bilmeleri için yazdık.
Türk Silahlı Kuvvetleri bu ümmetin ordusu.
Mağdurların, mazlumların koruyucusu.
Oradaki Türk Silahlı kuvvetlerine saldıranlar oraları yakıp yıkan ve Erbil’e yaklaşan batı destekli terör ordusunu bu Mehmetçiğin durdurduğunu ne çabuk unuttular. Yapılan araştırma sonucunda Irak’ın kuzeyindeki Duhok’ta Şiladize ilçesi Suri köyü yakınındaki TSK üs bölgesine yapılan “planlı ve organize” saldırının kimler tarafından desteklendiği de ortaya çıktı.
İşin en vahim boyutu ise, bu üssün hedef seçilmesi ve bu noktada gerçekleşecek provokasyonun, Irak İstihbaratı, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından bilindiğinin ortaya çıkması.
Ancak Iraklı bir üst düzey yetkilinin yaptığı şu açıklamaya bir bakın.
“Provokasyon hazırlıklarını KDP makamları izledi. Saldırı KYB ve Irak içerisinde bazı kurumlar tarafından da desteklendi. Tahrik Suriye ve Irak’ta artan Türk etkisini kırma amaçlı planlandı. Afrin, Münbiç, Tel Rıfat, El Bab ve Resul Ayn bölgeleri ile birlikte Irak içerisinde özellikle Türk askeri üslerinin hedef alınması tesadüf değil. Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki varlığı tartışma konusu haline getirilmeye çalışılıyor. Bu kapsamda bölgeye son 2 aylık dilimde başta körfez ülkeleri ve Mısır’dan olmak üzere onlarca kritik ziyaret gerçekleşti.”
Suriye’de PKK bölgelerini gezen tüm yabancı misyon şefleri, istihbarat sorumluları ve siyasi, askeri aktörlerin aynı zamanda Bağdat ve Irak’ın kuzeyini de ziyaret ettiklerini bilmiyor muyuz sanıyorlar. Irak Meclisi’nde Kuzey Irak’ta bulunan tüm farklı ülkelere ait askeri üslerin boşaltılması ile ilgili bir çalışma yürütülüyor. ABD’yi kapsamayacak bu çalışmanın merkezinde Türkiye’nin hem Kandil yönüne yaptığı ilerleme hem de Sincar’a dönük yürüttüğü faaliyetlerin engellenmesi var. Bu konuda başta ABD olmak üzere bölge ülkeleri de hazırlanan tasarıya destek veriyor.
Amerikan ve İngiliz conilerine kucak açanlar. Bölgedeki kan, tecavüz ve gözyaşını hiç mi görmüyorsunuz. Bugün saldırdığınız Türk Silahlı Kuvvetleri olmasa, sizi Musul ve Kerkük dahil yaşadığınız topraklarda boğacaklar.
