LEBBEYK SEDALARIYLA MEKKE ÇINLIYOR

Mekke fethedilmiş, Kâ'be'nin yolları açılmıştı,

Müslümanlar serbestçe, Hac edasını yapacaktı.

Hicretin  onuncu yılıydı, Zilkâde  ayı  girmiş,

Rasülullah'ın  Hac  edeceği  ilânı  edilmiş.

Yıldırım hızıyla, her tarafa yayılmış bu haber,

O'nunla haccetmek isteyenler, yollara düştüler.

Çadırlar  doldurmuştu, Medine'nin  her  tarafını,

Yüzbin müslüman doldu, tüm Medine'nin sokakları.

Bunlar, din kardeşliğinin verdiği samimiyetle,

Kucaklaşıyordu   din  adına hepsi  birbiriyle.

Zilkâde  ayının  tam, yirmibeşinci  günü  idi,

Ogün Hazret-i Peygamber, yıkanıp ihrâma girdi.

Bu  mazzam kafileyle, Öğle  namazını  kıldı,

Mekke yolunu tuttu birlikte, Medine'den çıktı.

Zevcelerini de yanına almış, Hacca gidiyor,

Kâ'be hududunda, Lebbeyk sedâları yükseliyor.

Her tarafı, yollara dökülen hacılar doldurmuş,

Rasülullah Lebbeyk dedikçe,sesler yükseliyormuş.

Dağ, taş bu sese dayanamıyor, heryer çınlıyordu,

O, bir  insan seli içinde, Kâ'be'ye  geliyordu.

"Ya Rab, da'vetine  geldik, sanadır  itaatimiz,

Fermanına râm olduk,  yöneldi tüm gönüllerimiz.

Hamd sanadır, şükür sanadır, bütün nimet sendendir,

Senin eşin ortağın yoktur, bütün mülk de senindir."

Cahiliyet  devrinden,  farklı  yaptı  merasimini,

Arafatta, deve  üstünde  sundular  hutbesini.

Yüzondört bin hacı vardı, Rasülullah'la birlikte,

Dinin bütün temelini anlattı, bütün cemaate,

Burada  cahiliyetin  bütün  hurafelerini,

İlân etti,  ayakları  altında  çiğnediğini.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi