Kökleri Bilmek

Tarihini bilmeyen milletler, geleceğe umutla bakamaz. Bu hüküm tarihte tecrübe ile sabittir. Her milletin kendi nesillerine anlattığı bir tarihi vardır. Çünkü nesil yetiştirebilmek için ibret aynası kullanılmalıdır.

Tarihin en büyük birkaç devletinden biri olan ve dünya üzerindeki son imparatorluk olan Osmanlı Devleti’nin mirasçıları olan bizler, elbette ki en büyük hakikat ve ibret aynasını elimizde bulundurmaktayız. Çünkü tarihimiz sadece kuru savaşların geçidi değil; İslam’ı, insanlığı ve ahlakı dünyaya aşılama mücadelesidir.

Şeyh Edebali, talebesi olan Osman Bey’ e :’’ İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ diyordu. Çünkü biliyordu ki zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur.

Osman Bey de geçmişinden, hocalarından tecrübe derslerini dinleyerek dünyaya hükmedecek olan imparatorluğu kurmuştu. Bu büyük imparatorluğun kendisine ve evlatlarına nasip olmasının temelinde Kur anı Kerim’e hürmeti vardır.

Osman Bey, hocaya hürmet etmesi gerektiğini de babasından öğrenmişti. Nitekim Ertuğrul Bey, oğlu Osman Gazi ye şöyle diyordu: ‘’Oğul! Bana hürmetsizlik edersen kırılırım, ancak Şeyh Edebali’ye hürmetsizlik edersen yüzüne bakmam.’’

Bu nasihatler ışığında yeşeren bir imparatorluk var karşımızda. Asıl mesele, ecdadımızın cihana hükmeden gücü değil, o gücü nereden bulduğudur. İşte o ince noktayı bilebilmek için kökleri bilmek lazımdır. Ertuğrul Gazi’nin oğluna nasihatlerine bakmak lazımdır.

Herkesin kendi çıkarlarını gözettiği anlayış, dünya üzerindeki bugünkü devlet anlayışıdır. Osmanlının devlet anlayışında ise başkalarının çıkarlarını gözetmek vardır.

Osmanlı Ruhunu, şuurunu anlamadıktan sonra tarih kupkuru yapraklardan ibaret kalır. Nitekim bazı yabancı ülkelerde Osmanlıyı soruyorlar. ‘’Osmanlı hakkında ne biliyorsunuz?’’ sorusunu insanlara yöneltiyorlar. Onlar da şöyle diyor: ’’ tarihte büyük bir devletti, sonra yıkıldı.’’

Osmanlıya şuur haricinde baktığımızda evet, karşımızda sadece gelip geçmiş bir devletin ismi kalır.

Ancak ecdadımızın fethe neden çıktığını, tebaasındaki insanlara neden saygılı davrandığını bilirsek, Osmanlı’nın sadece toprak parçasından ibaret olmadığını anlarız. Osmanlı; İslami ve insani değerleri aşılayarak gönülleri fetheden ve gönüllerde yaşayan bir devletti. Bunu Bosnalılara, Filistin’e bakarak rahatça anlayabiliriz. Çünkü onlar halen Osmanlı Ruhundan bir şeyler barındırıyorlar.

Kökleri bilmek ayakta durabilmek için lazımdır. Aksi takdirde ayağı toprağa sağlam basmayanlar, rüzgâr hangi tarafa sürükleniyor ise o tarafa kayarlar.

Her geçen gün geçmişimizi daha iyi anlamak ümidiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi