KENEVİRİMİZİ YENİ KEŞFETTİK

Anavatanı bizim topraklar.

Orta Asya kökenli bitkimiz olan kenevirin faydalarını ne hikmetse yeni keşfettik.

Aslında yeni keşfetmedik de, İsrail başta olmak üzere Fransa ve Çin gibi birçok devletin kenevir ekimini yapmaya başlaması bizi de cesaretlendirdi demek daha doğru olur.

Hatta,Türkiye de “Bana ne Amerika’dan” diyen siyasi lider azlığı bize kendi bitkimiz olan keneviri yeni keşfettirdi desek yalan söylememiş oluruz.

Ülkemizde zaman zaman cılız da olsa, “1933’de çıkarılan uyuşturucu ile murakabe kanunu, yönetmelik ve tebliğlerin acilen revize edilerek çalışma sonuçlarının uygulamaya aktarılması gerekiyor. Çıkarılması gereken kanunda, kenevirin suistimal edilmemesi ve terör örgütlerine bu yolla sağlanan finansal kaynağın da önlenmesi için titiz davranılması kenevirin masumiyetini ortaya koyacaktır. Ülkemiz tarım topraklarının yüzde 15’ine kenevir ekmemiz durumunda petrole ödediğimiz paranın yarısını tasarruf edebileceğimiz bilim adamları tarafından ileri sürülmektedir” gibi yazılar yayınlanması kamu tarafından çok dikkate alınmadı.

Hele, hele şu haber hepimizi üzmeye yeter de artar bile.

Kendirden kanser ilacı ve çelikten 10 kat daha güçlü zırh üretmek isteyen Türk bilim adamı, nezarete atıldı, görevinden oldu, yargılaması sürüyor.

Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaparken memleketi Sivas'ın Gemerek ilçesinde kendir üzerinde bilimsel çalışmalar yürüten Prof. Dr. Abdullah Çoban, kendirden kanser ilacı ve çelikten 10 kat güçlü zırh üretmek isteyince başına gelmeyen kalmadı.

Bilimsel çalışmaları için evinin bahçesinde yola yakın bir noktada saksılar içerisinde kendir yetiştiren bilim adamı, önce gözaltına alındı, ardından nezarete atıldı, hiç uyuşturucu ve alkol kullanmadığı tespit edilmesine rağmen, kullanmak üzere uyuşturucu yetiştirdiği için ceza aldı. Halen ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına devam ediliyor. Bilim adamı ayrıca aldığı cezalar yüzünden üniversitedeki görevinden de oldu.”

Şimdi kenevir ile ilgili paylaşılan bilgileri, bir daha kendi menfaatimiz olanı Amerika istedi diye yasaklamayız düşüncesiyle köşemize taşıdım.

Amerika’da 18. yüzyılda üretimi zorunluydu ve üretmeyen çiftçiler hapse atılıyordu. Durum şimdi tam tersi. NEDEN?

1. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanları vardı ve kağıt üretiyordu. Eğer kenevirden kağıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi.

Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da, elbette onun en büyük düşmanıydı.

Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti. Ve kenevir endüstrisi, onun pazarını tehdit ediyordu.

Sonra ise, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğimiz büyük isimler yaptıkları toplantılarda, kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler. Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar.

Kenevir ilaçları piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilaçlar aldı.

Kağıt üretimi için, ormanlar katledildi.

Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı.

Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık...

KENEVİRİ YASAKLATTIRAN ÖZELLİKLER

Endüstriyel Kenevir sadece bir tarım bitkisi değildir! Petrolün ve doların panzehridir!

Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir.

Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.

Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda.

Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.

Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.

Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.

İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “KANVAS” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir.

Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir.

Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.

Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi'de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.

Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.

Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.

Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.

Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir.

Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi