Hububatta gizli tehlike!

Hububatta gizli tehlike!
Sarayönü'nde hububat tarlaları gizli bir tehlike ile karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl çiftçilerin yüksek beklentisini boşa çıkaran hububat yaprak biti, bu yılda tarlalarda görülmeye başladı. Geçtiğimiz yıl bahar yağışlarının...

Sarayönü'nde hububat tarlaları gizli bir tehlike ile karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl çiftçilerin yüksek beklentisini boşa çıkaran hububat yaprak biti, bu yılda tarlalarda görülmeye başladı. Geçtiğimiz yıl bahar yağışlarının bol düşmesi ve hububat gelişiminin son derece iyi olmasına rağmen hasatta çiftçilere hüsran yaşatan hububat yaprak biti, önlem alınmaması durumunda bu yıl da çiftçinin emeklerini sömürebilir. Sarayönü İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, tarlalarda tespit edilen hububat yaprak bitine karşı çiftçileri uyardı. Çiftçilerin tarlalarını yakından kontrol etmesi gerektiği belirtilen açıklamada, zararın ekonomik eşik değerini aşması durumunda ilaçlama yapılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca bu sene özellikle sarı ot başta olmak üzere yabani tere gibi yabancı otların da yoğun olarak görüldüğü ifade edildi.

Sarayönü İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, hububatı bekleyen gizli tehlikeye karşı çiftçileri uyardı. Ziraat Yüksek Mühendisi Nurullah Akdağ, arazilerde yaprak biti nimflerinin görülmeye başlandığını söyledi. Yaz sıcaklığının artmasıyla, yaprak bitinde artış olacağını kaydeden Akdağ, "Yaprak bitlerinin ergin ve nimfleri hububatın yaprak, başak, koçan ve erkek organlarında büyük koloniler meydana getirerek bitki özsuyunu emmek suretiyle zarar yaparlar. Emgi sonucunda bitki zayıflar, gelişme durur, tanenin olgunlaşması engellenerek buruşmasına ve kurumasına sebep olur. Ürünün verimi azalır, kalitesi bozulur ve bitki kurur. Beslenmeleri esnasında salgıladıkları zehirli maddeler yüzünden bitkilerde anormal büyümeler ve şekil bozukluklarına sebep olarak normal gelişmeyi engellerler. Genel olarak şekil bozukluğu, yaprakların kıvrılması ile kendini gösterir. Virüs taşımak ve bulaşÂ­tırmak suretiyle birçok bitki virüs hastalıklarının bulaşmasına neden olurlar. Salgıladıkları tatlımsı maddeler, üzerinde fumajine sebep olan mantarlar gelişerek bitkide özümleme ve solunuma engel olurlar ve böylece zararlının doğrudan yaptığı zarar artar. Ülkemizde tahıl üretimi yapılan yerlerde yaygın olarak bulunur. Popülâsyonun yüksek olduğu bazı yıllarda zararlı durumuna geçebilmektedir." dedi.

Kültürel-kimyasal önlemler

Kültürel önlemler ve kimyasal mücadele hakkında bilgi veren Akdağ, "Hububat ekili alanlarda yaygın olarak bulunan doğal düşman kompleksi, zararlı popülâsyonunu yüksek oranda baskı altına alabilmektedir. Bu bakımdan, yararlıların yoğun olarak bulundukları yerlerin ilaçlanmasından kaçınılmalıdır. İlk bulaşmalar hem tarla kenarlarında hem de tarla içinde lokal olup homojen bir dağılım göstermemektedir. Özellikle erken mevsimde yalnız tarla kenarları ve zararlının lokal olarak bulundukları diğer yerler ilaçlanmalıdır. Zararlının homojen olarak dağılımı gösterdiği tarlalarda kaplama ilaçlama yapılır." şeklinde konuştu.

Eşik geçerse ilaçlanmalı

İlaçlama zamanını anlatan Akdağ şöyle konuştu: "Örnekleme için, her 40-50 dekarlık hububat tarlası bir ünite kabul edilir. Ünitelerde tarlanın köşegenleri doğrultusunda zikzak yürünerek her 10-15 m'de bir olmak üzere toplam 50 bitkinin tüm toprak üstü organlarında zararlının ergin ve nimfleri aranır ve sayımı yapılır. Kışlık ve yazlık hububatın yaprakları, merkezi yapraklar ve koçan yapraklarının araları, başaklan ve erkek organları dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir. Sayım sonucunda elde edilen verilerden bitki başına zararlı ve yararlı yoğunluğu bulunur. Zararın ekonomik eşik değerini şaması durumunda ilaçlama yapılır."