GÜNDEMSİZ KALMIYORUZ

Ülkemiz maşallah hiç gündem sıkıntısı çekmiyor.

Bazen sunni de olan bu gündemler bizi öylesine içine çekiyor ki; haftalarca o konunun içinden çıkamıyoruz.

Gazetecilik mesleğinin içine adım attığım 1986 yılından bu yana hep gündemlerin peşinden gitmişizdir.

Bu gündemlerin hepsine yakını ya Ankara da, ya da İstanbul da oluşur. Sonra çok hızlı bir şekilde ülke geneline yayılır. Hatta öyle gündemler olur ki, Konya’yı ilgilendiren hiçbir noktası olmamasına rağmen Konya’nın her yerinde konuşulur ve de tartışılır.

Gündem olup her tarafı etkisi altına alan konular genelde siyasetçiler tarafından oluşturulur.

Mecliste yaşananlar gündem olur. Mecliste yapılan konuşmalar da gündem olur.

Siyasi partilerin liderlerinin yaptığı açıklamalar zaten ana gündemdir.

Taraf olanlar, ya da sempati duyduğu bir partinin genel başkanı veya sözcüsünün konuşmaları bu tip insanları öyle bir havaya sokar ki; bütün bildiklerini unutup o konuşmaları tekrarlar dururlar.

Yunanistan gelen açıklamayı dikkate almadığım için bugünün önemli iki gündemi var.

Ayasofya Camisi’nin cami olarak tekrar ibadete açılması ile Konya Valisinin değişmesi.

Ayasofya camisini dünya konuşuyor. Konya valisi değişimini ise Konya da çok az kişi konuşuyor.

.Çünkü Ayasofya Camisi hem bir fethin sembolü, hem de ecdadımızın bize bıraktığı tarihin emaneti.

Cami olarak tekrar ibadete açılması hepimizin özlemidir.

Konya Valisi değişimi ise zaman, zaman olan bir devlet işleyişidir.

Her hükümet döneminde Valiler kararnamesi yayınlanır. Bu ilk defa olmuyor. Biz rahmetli Katıtaş’tan bu yana görev alan Valilerin hepsini yakından tanıyoruz. Hepsiyle de haber yapmışlığımız, muhabbet etmişliğimiz vardır.

Şöyle yaptı da alındı, böyle konuştu da alındı, şunlarla oturdu, bize gelmedi demek doğru bir değerlendirme değildir.

Buna Gonya da “Kendine piyade süsü vermek” denir.

Zaten Valilerin görev ve yetkilerini kısıtlayan yasanın çıkmasının ardından Valilik makamı icracı gücünü uygulayamamaktadır.

Bu yasanın çıkmasının ardından ilk tepki de Konya’dan gelmiştir.

O gün Konya Valisi olan Atilla Osman Çelebioğlu, yasayı uygun bulmadığı için kendisinin merkeze alınmasını talep etmişti. Bu talebini de bendeniz çalıştığım gazetede haber yapmıştım.

Aslında bu bir protestoydu.

Vali Çelebioğlu, her fırsatta TBMM'de kabul edilerek 22 Şubat 2007 de yürürlüğe giren Mahalli İdareler Kanunu çıkmadan önce de eleştirmişti.

Gündem olması gereken konu Valilerin, Kaymakamların, Belediye başkanlarının görev ve yetkilerinin günümüz şartlarına göre düzenlenmesi olmalı.

İsim değişiklikleri kısa sürede unutulduğu için gündemde kalıcı bir sonuç vermiyor.

Bizimde bugün böyle bir gündemiz oldu.

Hepinize hayırlı ve bereketli günler dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi