DOLANDIRILANLAR HEP ARTIYOR

Haksız para kazanma hırsı iyice tehlike saçmaya başladı. Gün geçmiyor ki; çevremizden yakınlarımızdan ‘Dolandırıldım’ serzenişi duymayalım.

Dolandırıcılar ve işleyişle ilgili vatandaşın serzenişini, defalarca köşemizden paylaştık. Bugüne kadar ne Emniyet Müdürlüğü’nden, ne de Adliye den bir cevap gelmedi.

Demek ki konunun tam muhatabı yok mu demeliyiz.

Ne demeliyiz bilmiyorum ki?

Bunun yorumunu okurlarımıza bırakıyorum.

Vatandaş şunu soruyor. Çeşitli vaadle güven sağlayarak dolandırıcılık yapanların sayısı niye bu kadar artıyor.

Bunlar kime veya niye güveniyorlar.

Bu kadar dolandırılan insanın feryadını niye duyulmuyor. Veya niye insanların mağdur edilmesini bıçak gibi kesen caydırıcı cezalar gelmiyor.

Vatandaşın ihmali var mı?

Tabii ki var.

Nasıl oldu diye derdini anlatmaya gelene soruyoruz.

‘Güven verdiler, ‘Beynim dondu’ diyorlar.

Çare için de devlete güveniyorlar.

Birikimlerini kaybetmişler. Canları yanmış ve çaresizler.

Başka kime güvenecekler?

Biz de kamu görevimiz gereği vatandaşın sesini duyuruyoruz.

İlgili kurumlardan uyarı var mı.

Var.

Bu önemli.

Ancak dolandırılanlar da azalma yok.

O zaman bir sorun var.

Biz uyarıları da köşemizden paylaşıyoruz.

Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da bir uyarı var.

KURASIZ HAC DİYE BİR ŞEY YOKTUR

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Türkiye’nin hac kontenjanının 83 bin 430 olduğunu belirterek “Kurasız hac diye bir şey yoktur” uyarısında bulundu.

83 bin 430, Suudi Arabistan makamlarının bize verdiği resmi bir kotadır diyen Bircan, “Bunun dışında hacca gidişler illegal hacca gidişlerdir. Bunlar işçi vizesi, ticari vize olarak gidip bazen Cidde ve Medine havalimanlarından dönüşleri oluyor. Bu vizelerle hac yapılmıyor. Suudi Arabistan hak kazananlara Arafat’ta yer tahsis ediyor. Bu kardeşlerimiz işçi statüsünde olduğu için onların Arafat’ta herhangi bir yeri yoktur” dedi.

Kurada hacca gitmeye hak kazanamayanlara şu uyarı yapılıyor.

“Sizi kurasız hacca götürebiliriz” diyenlere inanmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi