BİR YIL BOŞA GEÇMESİN

2018 yılını acısıyla tatlısıyla geride bırakıyoruz.

Önce hep birlikte hayır duamızı yapalım. “Allah’ım, emir ve yasaklarına uyan tüm kullarına hayırlı ömür ihsan eylesin inşallah.”

Geçmiş yıllarda yayın organlarının da teşvikiyle müthiş bir yılbaşı kutlaması çılgınlığı yaşanırdı. Aynı yayın organları Kurban Bayramı öncesi de kurbanlık kesimi ile ilgili görüntüleri sürekli ekrana getirerek insanlara ve özellikle çocuklara korku salmaya çalışırlardı.

Çamlar kesilmiş, çevreye zarar verilmiş, insanlar taciz edilmiş hiç önemli değildi. Ekranlar bu rezaletleri hep kutlama olarak göstermeye çalışır, ama bir okulun mescidinde namaz kılan üç beş öğrenciyi de Türkiye’yi yıkacak terörist olarak gösterme gayretinde olurlardı.

Kutlama yapan yapsın. Ama insanlara ve çevreye zarar vermesin. Benim inancımın gereği olan dini bayramlarıma da dil uzatılmasın.

Neyse, geçmişin yanlışıyla giriş yaptık.

Çok şükür şimdi herkes aslına dönmeye başladı.

Evet, bir yıl boşa geçmesin diye temennide bulunduk.

Zaten Mart sonuna kadar yerel seçim gündemi var. Ardından da sen şu kadar oy aldın, ben bu kadar oy aldım tartışmaları başlar. Hayırlı olsun ziyaretleri iki üç ay sürer derken geldi Ağustos.

Yaz tatili. Harman hasat bir bakmışız Eylül’ün ortasına gelinmiş.

Okullar açılıyor, Üniversite kayıtları yapıldı derken Kasım’ı bulmuşuz.

Geri kaldı Aralık- Ocak.

Zaten kış bastırmış. Yapacak bir şey kalmamış. Böylece bir yıl da boşa geçmiş. Kapat kapıyı soğuk girmesin.

Öyle mi olsun.

Yoksa, Nisan itibariyle belediyeler ve bakanlıklar yeni üretim projelerine start mı versin. Ülkede hep birlikte üretim seferberliği mi başlasın.

Yeni teknoloji ürünleri vatandaşımız ile buluşsun. Yerli otomobil fabrikasının temeli atılsın. İhracata yönelik traktör ve iş makinaları üretimi yapılsın.

Anadolu’nun sulama projeleri hayata geçirilsin. Köylü çiftçi hem tarlasını ve bahçesini ekip üretsin, hem de hayvancılık yaparak devleti ithalattan kurtarsın.

GDO’lu mu endişesi taşımadan evine alacağı gıdayı gönül rahatlığı ile alıp götürsün. Memleketinde yetişen sığırın veya koyunun etini doya doya yesin, sütünü içsin.

Köyden kente göç, önlensin. Hatta geri dönüşler başlasın. Başlasın ki herkes rahatlasın.

Gelin 2019 yılı milat olsun. Her şeyi devletten beklemekten ziyade yapabileceklerimizi yapıp devlete katkımız olsun.

Unutmayın devletin gücü milletinden gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi