Başar: “Çocukluğumdan beri esnaflığın içindeyim”

Başar: “Çocukluğumdan beri esnaflığın içindeyim”
Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu iletişim, odun ve kömür sektöründe faaliyet gösteren Hikmet Başar. Esnaflıkla çocukluğunda dedesinin bakkal dükkanında tanışan Hikmet Başar, liseyi bitirdikten sonra ticarete atıldı. 2002...

Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu iletişim, odun ve kömür sektöründe faaliyet gösteren Hikmet Başar. Esnaflıkla çocukluğunda dedesinin bakkal dükkanında tanışan Hikmet Başar, liseyi bitirdikten sonra ticarete atıldı. 2002 yılından beri Sarayönü’nde esnaflık yapan Hikmet Başar, ilçenin nüfusuna da bakıldığında birçok yerden iyi olduğunu belirtiyor. Uzun süre siyaset içerisinde yer aldığını da ifade eden Başar, Belediye Başkanı Nafiz Solak’ın Sarayönü’nde gördüğü en iyi belediye başkanı olduğunu dile getirdi. Buna karşılık Solak’ı toplumdan kopuk olmakla eleştiren Başar, ilçede birlik beraberlik sağlanması gerektiğini söyledi. İşte Hikmet Başar’ın görüş ve düşünceleri:

Esnaflıkla dedemin dükkanında tanıştım

1976 yılında Ilgın’da doğdum. Babam memur olduğu için Ilgın’da çalıştığı döneme denk gelmiş. Babam Kadınhanılı, annem Gözlülü. Ben 2 yaşındayken babamın tayini Kadınhanı’na çıktı. 1989 yılına kadar Kadınhanı’nda kaldık. Esnaflıkla Kadınhanı’nda, dedemin bakkal dükkanında tanıştım. Dedemin yanında çalışırdım ve gerektiğinde dükkanı kendim de idare edebilirdim. 1989’da babam tayinini Sarayönü’ne istedi. Sarayönü’ne o şekilde geldik. Geldiğimiz gün çok sevmiştim Sarayönü’nü hala da çok seviyorum. İlkokul ve ortaokulu Kadınhanı’nda okudum. Liseyi Sarayönü Sağlık Meslek Lisesi’nde okudum. Sağlık Meslek Lisesi’nin ilk mezunları biziz. Okulu dereceyle bitirdim ama o dönem ülkenin krizde olmasından dolayı atanamadım. Beş yıl bize memurluk verilmedi. Ticareti daha çok sevmemden dolayı bende ticarete atılmayı tercih ettim.

Altı yıl toptancılarda çalıştım

Konya’da gıda toptancılarının yanında pazarlamacı olarak çalıştım. Altı yıl bu sektörde çalıştıktan sonra askere gittim. Askerliğimi Erzincan Askeri Hastanesi’nde yaptım. Ne üzücü ki çok şehit cenazesi bayrakladım. Bir olayı hiç unutamıyorum. Kurban bayramının ikinci günüydü. Çıkan çatışmada 6 şehit verdik. Pusuya düştükleri yer çok zor bir yerdi. Helikopterler almak için inemedi. Şehitlerimizi 36 saat sonra hastaneye getirebildiler. Şehitlerimizden biri bacağından yaralanmış ve parmağındaki alyansını öperek şehit olmuş. Evlimiydi nişanlımıydı bilmiyorum. Vücut o şekilde katılaştığı için elini dudağından çekemedik. Biz ağladık, hocalar ağladı. Ne kadar sıcak suyla yıkasak da kolunu düzeltemedik. Tabutuna o şekilde yerleştirdik.

Dükkanımızı 2002’de açtık

Askerden döndükten sonra iş arayışındaydım. Ecevit krizinin olduğu dönemdi. Babam emekli olduktan sonra Kadınhanı’nda kömür işi yapmaya başlamıştı. Babam Sarayönü’nde iletişim sektöründe bir açık olduğunu söyleyerek beni yönlendirdi. Gelip araştırdık, güzel ilişkilerimiz ve arkadaşlıklarımızda olunca burada işyerimizi açmaya karar verdik. 2002’de küçük bir işyeri açtık. Telefonculukla birlikte Sarayönü’nde kömür satışına da başladık. Benimle birlikte babamda kömür işini Sarayönü’ne taşıdı. O günden bu güne iletişim ve kömür sektöründe faaliyet göstermeye devam ediyoruz.

Güzel bir ticaretimiz var

2014 yılında Konya’ya açılma kararı aldık. Şu anda Konya merkezde 3, Seydişehir’de 1, Ladik ve Sarayönü ile birlikte 6 işyerimiz bulunuyor. Kendimizle birlikte personellerimizle 24 kişilik geniş bir aileyiz. 2009 yılından beri resmi Vodofone bayisiyiz. Aynı zamanda ilçenin ilk yetkili bayisiyiz. Sarayönü ticaretinde ufak tefek olumsuzluklar yaşasak da çok güzel bir ticaretimiz var. Kimseden bir şikayet duymadık. İnşallah kimsede bizden bir şikayet duymamıştır. Yaptığımız işler hizmet sektörü ve haliyle zorlukları da ona göre fazla. Biz Sarayönü’nde kömür satışına başlayıncaya kadar kömür vatandaşın kapısına indirilip gidilirdi. Biz deposuna kadar taşımaya başlayınca diğer arkadaşlarda bu uygulamaya geçti. Bu anlamda müşterilerimize büyük bir kolaylık sağlamış olduk.

Hizmet sektörünün zorlukları fazla

Kömür sektöründe kömür yanmadığı zaman müşteri suçu ilk kömüre bulur. Sobası delik olduğu için kömür yanmaz ama hemen kömürünü değiştirmeye çalışır. Veresiyesi çok ağır. Müşteri memnuniyetsizliği olunca kömürü değiştiriyoruz. Hamaliyeli ve sezonluk bir iş ama her zorluğunu çekiyoruz. Şu anda 24 saat hizmet noktasına doğru gidiyoruz. Adam sabah 6’da arayıp benim telefon garantiden geldi mi diye sorabiliyor. Karşılaştığımız bütün zorlukları güler yüzle halletmeye çalışıyoruz.iletişim sektöründe her geçen gün ilerleyen teknolojiyle birlikte müşterilerin sorunları da artıyor. Karşılaştığımız sorunları uzun zamandır birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla çözüyoruz.

Başarılı bir bayiyiz

Dededen beri esnafız biz. Amcalarım esnaf. Babam emekli olduktan sonra esnaf oldu. Biz esnafız. Esnaflık paradan önce müşteriyi memnun etmek demektir. Hizmet sektörü olunca bu konuda zorlanıyoruz ama kendimizi başarılı buluyorum diyebilirim. Dönem dönem yapılan bölgesel Vodofone yarışmaların çoğunda sıralamaya giriyoruz. Bunu da Sarayönü’nde müşterilerimizin bize vermiş olduğu güç olarak görüyorum. Benim gibi 80 bayi içerisinde her zaman ilk beşte oluyorum.

İlçemiz çoğu yerden iyi

Sarayönü’nde bizim sektör dışında esnafların durumunu çok bilmiyorum. Türkiye’nin gitmediğim yeri pek kalmamıştır. Birçok yere göre Sarayönü iyi diyebilirim. Sıkıntılı olanlar var tabi ama genel olarak nüfusa baktığımızda hareketlilik kötü değil. Sohbet etmeyi, konuları tartışmayı severim. Kırıcı olmamak kaydıyla. Esnaf arkadaşlarla sık sık durum değerlendirmesi yapıyoruz. Büyük problemler duymuyorum çok fazla.

Bireysellik ağır basıyor

Benim dışarıdan gördüğüm kadarıyla Sarayönü’nün iyi siyasetçileri yok. Birkaç kişiyle bu iş olmaz. Sarayönü’nde siyasetle uğraşan birkaç kişi bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sarayönü’nün en temel sorunu bu. Birlik beraberlik yok. Bireysel olarak batığımız iyi ama toplu hareket yok. Herkes kendi mücadelesini veriyor. Haliyle de kendine yontmaya çalışıyor. İlçesini seven olgun insanlar maddi manevi hiç bir şey yapmıyor. Bir şeyler yapmak için, ilçeye bir çivi çakmak için illa parti başkanı ve belediye başkanı olmaya gerek yok.

Bizde siyaset çok yıpratıcı

Bizim ilçemizde iyi siyasetçi yetişmiyor. Yetişeceklere de izin verilmiyor. Siyaset şu anda belli bir grubun elinde. Bu grupla ters düşene direk öteleme başlıyor. Aslında bu karmaşık durum basit bir şekilde düzeltilebilir. Kişiler kin, nefret ve egolarını ilçesi için bir kenara bıraksa her şey çok güzel olur. Siyasetçiler çok eziyet çekiyor, çektiği eziyeti başkalarına da çektirmeye çalışıyor. Sarayönü’ne geldiğimden beri siyasetin içerisindeyim. Bir şeyler yapmak için mücadele ettim. Yeni arkadaşlarda var ama yıpratılmaktan korktukları için, siyaset oyunlarıyla uğraşmamak için uzak duruyorlar. Benim siyasi görüşüm belli bundan sonra da elimden geldiği kadarıyla ilçemiz için içi olarak işlerin arkasında duracağım. Güvenilir ve güzel bir ilçede yaşıyoruz. İnsanlarımız şahsi meselelerini bir kenara bırakırsa her sorunun hallolacağını düşünüyorum.

Başkanımız toplumla iç içe olmalı

Mevcut belediye başkanıyla uzun süre çalıştık. İlçesine bu kadar güzel hizmetler kazandıran bir insan nasıl olur da toplumdan uzak kalır anlayamıyorum. Sarayönü, çevresindeki 3-5 kişiden ibaret değil. Müşterimden de bunları sık sık duyuyorum. Yapılan işleri takdir ediyorlar ama toplum içerisinde olmaması eleştiriliyor. Bunu kendisine çok kere ilettik. Benim buraya geldiğimden bu tarafa gördüğüm en iyi başkan ama toplumla daha çok kucaklaşmalı. Belirli bir dönem Sarayönü Belediyespor’un yönetiminde de bulundum. Ben futbolu da çok severim ama Bölgesel Amatör Lig ilçemiz için lüks. Çok büyük giderleri ve maddi destek konusunda bu yıla kadar yük hep belediyenin üzerindeydi. Bu sene iş adamlarımız aldı da belediye biraz rahatladı. Süper amatörün bizim ilçemize daha uygun olduğunu düşünüyorum. Bu arada takımımıza da başarılar diliyorum.