Baron 128,50 Franka aldığı bu tahvilleri çok daha fazla kar aramadan beherini bir başka gruba 150 Franka hemen satma kanaatkarlığım da göstererek bir kalemde 44.500.000 Frank kazanmıştır. Ayrıca tahvilleri devrettiği grubun karından da % 30 alacaktır.
Daha sonraları anlaşma metinlerinde yeniden düzeltmeler yaptırarak, birçok defa dikkat çekici şekilde devleti çeşitli zararla sokmuş ve her seferinde de kesesini doldurmuştur. Baron Hirsch ve daha sonraları ilgili şirketlerce devam ettirilen bu çeşit bir anlayış tarzı devamlı devlet aleyhine, ilgili şirketler lehine gelişmeler göstermiştir.
Burada uzun uzadıya bu olayların irdelenmesini ele alırsak araştırmamızın çok uzayacağına sebep olacağından bu olaylarda devlet cephesindeki durumlara da birkaç örnek vererek kısaca geçmek istiyorum. Fakat ne kadar da kısaltma yapsak yeterince kısaltma kurallarına uyamadığımızdan sizlerden şimdiden özür diliyorum.
Rumeli Demiryollarının yapılması aşamasında, Bakanlar Kurulu toplantıları (Nazırlar Meclisi) çok şiddetli tartışmalara sahne olmuştu. Yine bu toplantıların birinde Şirvani-Zade Mehmed Rüşdü Paşa “Demiryolu inşaatını, Baron Hirch’e vereceğimize biz kendimiz yaptırsak…” önerisini getirmişti, fakat bu öneri belli bir bilinçle yapılmamış olduğundan, toplantıda; Rumeli Demiryolu inşaası, Rusların menfaatine uygun düşmediğinden, demiryolunun devlet tarafından yapılmasına Rusya devletinin her türlü entrikaları ile engel olacağı eğer Avrupalı veya Fransız bir mali heyete bu iş verilirse, olabilecek engellemeler önlenip, varlığı önemli olan demiryolunun yapılacağı, Babıâli tarafından düşünülerek, Baron Hirsch’e işin verilmesi devlet menfaatlerine daha uygun görülmüştür.
Baron da yukarıda belirtildiği gibi davranışlar içerisinde ilk önce hattın kolay ve düzlük kısımlarını yapmış ve büyük paralar kazanmış, hattın çok zor ve maliyeti çok yüksek kısımlarına gelindiğinde ise o zamanlar Nazırlar Meclisinde yapılan bir toplantıda güya; “Hirsch fazla para kazanıyor, bundan sonrasını kilometre üzerine devlet hesabına yapalım’ teklifi o zaman Bayındırlık Bakanı olan Davut Paşanını da oluru ile kararlaştırılmış, bu teklife hükümet üyelerinin kanması yüzünden Baron Hirsch’in kazancı katmerlenerek artmış ve Davut Paşanın haricindekiler bu olayın farkına dahi varamamışlardır.
Sonuçta Baron Hirsch hükümet adına çıkarttığı Rumeli Demiryolları tahvillerinden ve işletme imtiyazlarından Bayındırlık Bakanı Davut Paşanın müsamahasıyla 160 Milyon Frank tutarında büyük bir servet elde ederek Avrupa’nın o zamanki en büyük zenginleri arasına girdi.
Yine Rumeli Demiryollarının yapılmasında Sirkeci İstasyonu ve hattının Topkapı Sarayının içinden geçirilmesi Padişah tarafından kabul edil ipte, bunun için Bakanlar kurulunda bir karar almaması irade buyurulduğu zaman, hem sadrazam (Başbakan) hem de Dışişleri Bakanlığı yapan Ali Paşa Bakanlık odasında bir toplantı düzenlemiş, durumu ortaya koymuş, fakat Bakanlardan bazıları ve bunların içinden, Meclis-i Ali’ye memur eski Osmanlı ordu komutanı (serasker) Rıza Paşa karşı çıkmış, Ali Paşa konuyu bir başka toplantıya ertelemiş, fakat bu toplantıda da itirazlar devam etmiş, itirazlarında ileri giden yine Rıza Paşa olmuş, bunun üzerine hasta olan Ali Paşa, bu itirazlardan bıkkın bir şekilde “Efendim, bu konudaki istek, mülkün sahibi olan padişahındır!” deyince itirazlar bitmiş ve padişahın isteğine uygun bir karar verilerek mazbatası düzenlenmiştir.
Bu toplantılarda Rıza Paşa’nın itirazlarının altında, bir rivayete göre; o zamanlar Denizcilik Bakanı olan Mahmut Nedim Paşa’nın, Rıza Paşa’yı kışkırtmasının yattığı yolundadır.
Bundan amaç, Padişah Abdülaziz’in yapımını çok arzu ettiği demiryolu meselesini Sadrazam Ali Paşa’yı padişahın gözünde başarısız göstermek, fakat bunu yaparken de öne çıkmak istememesidir. Nitekim Ali Paşa’nın ölümünden sonra Mahmut Nedim Paşa Sadrazam olmuştur. (7.9.1871)
Ayrıca Demiryolunun Osmanlı topraklarında yapılmasının yararına inanan ve çok arzu eden padişah Abdülaziz ‘in; hattı Topkapı sarayı içinden geçmesini uygun görmeyenlere karşı “Memlekette Demiryolu yapılsın da, isterse burnumun dibinden geçsin!” dediği de bilinmektedir.
Sürecek..
İlk yorum yapan siz olun