'Amatör ruhu yaşatmanın gayretindeyiz'

'Amatör ruhu yaşatmanın gayretindeyiz'
Sarayönüspor, kurulduğu yıl olan 2014’ten beri ilçeyi Konya 1. Amatör Küme’de temsil ediyor. 70’lerin Sarayönüspor’una duyulan özlemle kurulan takım, 6 yıldır ilçenin gençlerine futbol oynayabileceği bir ortam sunuyor.Sarayönüspor...

Sarayönüspor, kurulduğu yıl olan 2014’ten beri ilçeyi Konya 1. Amatör Küme’de temsil ediyor. 70’lerin Sarayönüspor’una duyulan özlemle kurulan takım, 6 yıldır ilçenin gençlerine futbol oynayabileceği bir ortam sunuyor.

Sarayönüspor Teknik Direktörü Bahri Karlı, son zamanlarda kaybolduğundan çokça söz edilen amatör ruhu yaşatmanın gayretinde olduklarını söyledi. İlçe gençlerinin kendilerini keşfedebilmesi, yeteneklerini gösterebilecekleri bir sahne bulabilmesi için Sarayönüspor’u kurduklarını kaydeden Karlı, amatör ruhtan güç aldıklarını ifade etti.

Son zamanlarda çok aranan ama yeniden bulmak için hiçbir şeyin yapılmadığı amatör ruhla ilgili Bahri Karlı’yla konuştuk. İşte Karlı’nın konuyla ilgili görüş ve düşünceleri:

“Hırslar amatör ruhu öldürdü”

Sarayönüspor’un eski oyuncularının, yöneticilerinin gazetede zaman zaman yayınlanan röportajlarını okuduğumda, sık sık amatör ruhun kaybolduğundan dert yandıklarını görüyorum. Gerçekten de son dönemlerde amatör liglerdeki yozlaşma çok fazla arttı. Bugün, 2. Amatör Küme’den tutun da Bölgesel Amatör Lig’e kadar, takımların anlamsız bir hırsa kapıldıklarını ve bu yüzden amatör ruhun kaybolduğunu görüyoruz. Yakın zamana kadar amatör liglerde futbol, gönül sevdasıyla oynanıyordu. İlçemizdeki futbol anlayışı da buna dayanıyordu. 2000’li yıllardan sonra amatör ruh yavaş yavaş kayboldu. Tüm Türkiye ile bizim ilçemizde de yaşandı.

“Futbola artık başarı ve meslek gözüyle bakılıyor”

Kulüpler ve taraftarlar gereğinden fazla başarıya endekslendi. Bu yüzden yönetimler oyuncu yetiştirmeye yönelmekten ziyade para ile hazır oyuncu alıp bir an önce başarıyı elde etmek istediler. Bunda en büyük etkenlerden biri de artık taraftarların başarı odaklı davranması. Eskiden yense de yenilse de memleketimizin takımı anlayışı vardı. İyi günde kötü günde her zaman taraftar desteği eksik olmuyordu ama artık günümüzde takımlar birkaç maç yenilince taraftarlar tribünden hemen uzaklaşıyor. Eskiden amatörde futbolcular, memleketimizi temsil edelim, spor yapalım, keyif alalım diye onuyordu. Şimdi amatör liglerdeki oyuncular bu meseleye meslek gözüyle bakıyor. Yönetimler, taraftarlar en kestirme yoldan başarı istiyor, futbolcular da bu işe meslek gözüyle bakıyor. Halk böyle olunca amatör ruhun kaybolması çok da sürpriz olmuyor.

“Eski günlerin samimiyetini yaşatmaya çalışıyoruz”

Amatör ruhun kaybolmasıyla kulüpler hazır oyunculara yönelince fırsat sunulmasına ihtiyacı olan yöre gençleri de futboldan ve spordan uzaklaşıyor. Bu durum bizim ilçemizde de yaşandığı için bu duruma seyirci kalmak istemedik. İlçemizdeki amatör ruhu yaşatmaya devam etmek çok önemliydi. Özlemi duyulan amatör ruhu yeni bir bedende yaşatabilmek için 2014 yılında takımımızı kurduk. Elimizden geldiği kadar da eskilerde anlatıldığı gibi bir ortam oluşturduk. Tüm çocuklarımız gönüllülük esasıyla geliyor. Kimisi işinden feragat ederek, kimisi zamanından, sosyal aktivitelerinden feragat ederek geliyor. Tıpkı eski günlerdeki gibi o samimiyeti ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bugün 50-55 tane lisanlı oyuncumuz var. Biz bu oyuncuları maddiyatla değil, gönül bağıyla bir arada tutuyoruz. Zaten para bu kadar insanı bir arada tutamaz. Sevgi ve güvenle bunu başarıyoruz.

“Her gencimizi kazanmaya gayret ettik”

Maç hazırlıklarımız, antrenmanlarımız, maç yolculuklarımız eski günlerdeki gibi. Bizim amacımız sadece futbol oynayıp kazanmak değil. Bu yüzden her şey çok daha zevkli ve keyifli bir şekilde yürüyor. Biz gençlerimize sorumluluk almayı, sevgiyi, saygıyı, disiplini de öğretiyoruz. Bizim takımımızda yoluna devam edecek oyuncunun öncelikle güzel ahlaklı olması gerekiyor. Yani bir okul gibi de hareket ediyoruz. İlk geldiğinde sorumluluk duygusu olmayan, özgüveni olmayan birçok gencimiz, şimdi özgüvenli şekilde kendini öne atarak, sorumluluk alarak hareket ediyor. Sadece saha içiyle değil, saha dışıyla da ilgileniyoruz. Bugüne kadar bize gelen hiçbir oyuncuya sen yapamazsın, senden geçmiş, çalışsan da olmaz gibi cümleler kurmuyoruz. Bunun yerine aslında şimdi tam zamanı diyoruz. Futbola küs gelip yeniden futbolla barıştırdığımız oyuncularımız var.

“Bir aile ortamımız var”

Bizim derdimiz sadece iyi oyuncuları bulup oynatmak değil. Bir aile ortamımız var. Bu ortamda kimi oyuncumuz yeteneğini geliştirip daha iyi bir noktaya geliyor. Kimi oyuncumuz da kötü ortamlardan, kötü alışkanlıklardan, asosyal bir hayattan uzak durarak daha iyi bir kimliğe bürünüyor. Oyuncularımızın sadece futboluyla değil, okullarıyla, özel hayatlarındaki sorunlarıyla da ilgileniyoruz. Sevineceksek beraber seviniyoruz. Üzüleceksek de beraber üzülüyoruz. Çok değerli anılar biriktiriyoruz. Amatör ruhla elde edilen galibiyetle çok daha tatlı oluyor.

“Ne yenen seviniyor, ne yenilen üzülüyor”

Şimdi üst liglerin maçlarına bakıyorum da ne oyuncu gol attığına seviniyor ne de kazanan takım galibiyetini kutluyor. İş tamamen profesyonelliğe dökülmüş. Oyuncusu da teknik heyeti de işini yapıp duşunu alıp evine gidiyor. Yenilgilerde de hiçbir üzüntü görmek mümkün değil. Önümüzdeki maçlara bakacağız deyip geçiyorlar.

“İçinizdeki cevheri keşfetmeye çalışın diyoruz”

Biz hiçbir zaman başarı odaklı olmadık. 5-0 yenildiğimiz maçta bile “yapmak istediğinizi yapın, olmazsa sorumluluk bize ait” diyoruz. Onlara, siz içinizdeki cevheri keşfetmeye çalışın diyoruz. Yenmek veya yenilmek hiç önemli değil. Biz önceliklerimizi yerine getiriyoruz. Başarı gelirse de bundan mutlu oluyoruz.

“Hiç kimseye inat değil, yanımızda duranlara vefadır yaptıklarımız ve yapacaklarımız”

Zaman o kadar hızlı geçiyor ki, heyecanla ilk formların siparişini verdiğimiz daha dün gibi, lakin üzerinden tam 6 sene geçmiş. Bu süreçte hiçte kolay yollar yürümedik. Bu zor yolları hep kenetlenerek birbirimize destek çıkarak atlattık. Zorluklar, geçen zaman bizlere çok şeyler öğretti. Bugün bana Sarayönüspor’u kısacık anlatın derseniz, mücadeleye adanmış hayatlar derim. Ekip olarak yapımız gereğimidir nedendir bilmiyorum hep zoru sevdik. Bir problem varsa görmezden gelemedik. Gültekin hoca (babam) önderliğinde kendimizi bu ilçenin gençliğine ve geleceğine karşı hep sorumlu hissettik. Bu uğurda başta başkanımız Mustafa Atçeken olmak üzere, isim isim sayamayacağım sayısız abilerimizin arkadaşlarımızın desteği ile belli bir seviyeye ulaştık.

“Bu ilçenin de bir gençliği bir geleceği var”

Bu takımın kuruluş amacının en temeli, gençlerimize sporu sevdirmek ve bu alanda hep daha ileriye gitmelerini sağlamaktı. Bu sene bunu yaptığımız transferlerle daha iyi vurguladığımızı düşünüyorum. Arka arkaya üst lig takımlarına transfer ettiğimiz gençlerimiz ilçenin havasını bir anda değiştirirken çok olumlu tepkilerde aldık. Bizleri uzaktan yada yakından takip eden bir çok kişi her fırsatta gurur duyduklarını dile getirerek bizleri onure etmişlerdir.  Yola çıktığımız hiçbir tezi çürütmeyip o gün ne dediysek bugünde hala arkasındayız.

“Medya bize hep ayrı bir parantez açmıştır”

Yıllarca ilçemizde, ilçelerde, merkezde, karşılaşmalara çıkan sayısız maç yapan takımımız rakip takımlarla hiçbir problem yaşamayıp bu konu ile ilgili gerek gazeteler gerek TV’ler kulübümüze karşı olumlu yönde hep ayrı bir parantez açmıştır.

“Genç takımımızı göstermelik değil, temel taşı olarak görüyoruz”

Fikstürde maç, ilçe seçmeden bu zamana kadar her müsabakada aslanlar gibi sahada olduk. Bu işi yapmak olmuş için yapmıyoruz. Eğitimci hassasiyeti ile her maçın gençlerimize bir şeyler öğrettiğini görüyor ve onlar için her zaman sahada olmaya devam ediyoruz.